Bugün sadece cumhuriyeti değil, bölük pörçük tebaaların, birbirinden haberi olmayan kasabaların, kentlerin birleşerek Anadolu’da bir ulus olmasının, halkının her ferdinin birey olmasının da 100’üncü yılını kutluyoruz.
En azından Türkiye için cumhuriyet; sadece bir yönetim biçimini ifade etmez. Aynı zamanda köklü ve hızlı değişimlerin de miladı olduğu için halktaki karşılığı bambaşkadır. Lakin bu karşılık, son yıllarda atlattığımız ve atlatmakta olduğumuz birçok badire arasında bir miktar erozyona uğruyor. Hikayemizin nasıl başladığını ve bugünlere nasıl geldiğimizi bir bayrak ve bir de fotoğrafa indirger olduk.
İmkanlar çerçevesinde eşine az rastlanır sosyolojik ve iktisadi devrimlerin büyük bir hızla ilerlediği, diğer toplumların "çölde bir vaha" olarak adlandırdığı Cumhuriyet Devrimi’ne daha yakından bakmak, unuttuklarımızı bir nebze hatırlamak, hatırlatmak için; Mısır'da yayınlanan "Images" dergisinin 24 Mart 1941 tarihli, Cumhuriyet'in ilk 20 yılında neleri, nasıl başardığının anlatıldığı 602'nci sayısındaki tüm içeriklerin Türkçe çevirilerini 29 Ekim'den 10 Kasım'a kadar sizlerle paylaşacağız.
Yazı dizimizin yedinci bölümünde Cumhuriyet'in ilk yıllarında sanayi ve ticaret alanında gerçekleştirilen büyük atılım, Türkiye haritası üzerinden gözler önüne seriliyor.
Türkiye'nin Sanayi ve Ticaretteki Başarılı Yükselişi Devam Ediyor
Türkiye'nin sosyal ve entelektüel alanda kaydettiği ilerlemenin yanı sıra, ticari ve endüstriyel alanda da bir o kadar büyük bir ilerleme gösterdiğini söyleyebiliriz.
Mustafa Kemal Atatürk yeni cumhuriyeti kurduğunda ülkenin ekonomik hayatı çok ilkel bir seviyedeydi. Ticaret gerilemişti, endüstriyel üretim önemsizdi ve zanaatkarlık da içler acısı bir durumdaydı. Atatürk, özellikle 1829'da Türk topraklarının büyük madencilik olanakları sunduğunun tespit edilmesinden bu yana bu alanda reform yapılmasının gerekliliğini hızla anladı.
Türkiye her şeyden önce bir tarım ülkesidir. Nüfusun beşte dördü, nüfusu 12 bin kişiyi aşmayan köy ve kasabalarda yaşıyor. Bunların yüzde 82'si tarım işleriyle uğraşıyor. Tarımsal üretim, büyük ölçüde, modern toprak işleme yöntemlerinin kırsal kesimde yayılması sayesinde gelişmiş. Köylerde tarım üzerine eğilen yeni okulların açılması da tarımın ilerlemesinde önemli bir etmen. Bu okullarda sabahları öğrencilere genel eğitim veriliyor. Öğleden sonra ise tarım dersleri alıyorlar.
Türkiye’de on çiftçiden dördü modern tarım ekipmanları kullanıyor. Anadolu toprağında en fazla verim alınan ürün Türkiye'nin her yıl yaklaşık 3 milyon ton ihraç ettiği buğday. Buğdayın hasadı 1937 yılında 71 bin tona ulaştı. Buğdayın yanı sıra aynı yıl ihracatı 43 milyon lirayı aşan tütün, meyve ve küçük/büyük baş hayvan da Türkiye’nin tarımsal ürünlerinin en önemlileri arasında. Devlet gelirlerinin yüzde 70'i, ihracatın ise yüzde 93'ü doğrudan ya da dolaylı olarak tarımdan geliyor. Endüstriyel açıdan bakıldığında da Türkiye, yıllık üretimi 250 bin tonu aşan alkol (1937'de neredeyse 3 milyon litre), tuz, patlayıcı, yün ve deri üretiyor.
Şu anda Avrupa'da yetiştirilen bitki ve hayvanların birçoğunun anavatanı Anadolu'dur. Madencilik açısından bakıldığında da Anadolu; kömür, krom, linyit, çinko, kurşun, kükürt, bakır, boraks, asbest, antimon, manganez, magnezyum madenlerini barındırıyor. Yıllık 250 bin tonun üzerinde üretilen çimento sanayisi de çok gelişmiş durumda.
Sanayi ve madencilik açısından bakıldığında Atatürk'ün devrimi tarım alanındakinden çok daha etkili ve büyük. 1915 yılında Türkiye'de yıllık 7 milyon 570 bin lira ciro yapan 264 sanayi kuruluşu bulunuyordu. 1938 yılında Türkiye'de bin 394 işletme, yıllık 285 milyon 8 bin lira ciro elde etti. 1865'te 61 bin 145 ton, 1917'de ise 158 bin 203 ton olan kömür üretimi, 1938'de 2 milyon 500 bin tona çıktı. 1925'te 4 bin 610 ton olan linyit üretimi ise 1938'de 130 bin tona çıktı. Krom ihracatı 1923'te 3 bin 400 tondan 1938'de 192 bin 508 tona yükseldi.
Türkiye'nin aynı zamanda modern mühimmat fabrikaları ve gemi inşa tersaneleri mevcut. Madencilik üretimini geliştirmek için Madencilik Çalışmaları ve Araştırma Enstitüsü, işletmeye uygun yatakları keşfetmeye çalışıyor. Çıkartılan madenler daha sonra bunların işlenmesinden sorumlu olan Eti Bank’a emanet ediliyor. Büyük bankalar teşvikler ile sektörü desteklemeye de devam ediyor. Devlet ülkenin en büyük sanayicisi pozisyonunda. Devletin elinde bulundurduğu dört tekel: tütün, alkol, tuz ve patlayıcı tekelidir. Türkiye'nin ticaret filosu 1923'te 34 bin 902 ton iken 1938'de 116 bin 745 tona çıktı. En büyük gemileri 5 bin 500 tonluk Amur, Hattuşa ve İçdeniz isimli gemiler.
- Türkiye, padişahların hükümdarlığı döneminde içinde bulunduğu ekonomik durgunluktan, 18 yıl içinde tarım, sanayi ve madencilik kaynaklarını doğru kullanarak şaşırtıcı derecede hızlı kurtuldu. Türk topraklarında özellikle Türkiye'nin her yıl 3 milyon ton ihraç ettiği buğday, tütün, meyve ve canlı hayvan üretiliyor. Devlet gelirlerinin yüzde 70'i doğrudan ya da dolaylı olarak tarımdan geliyor. Türk sanayisi alkol, tuz, patlayıcı, yün, deri, çimento, kağıt üretiyor. Madencilik açısından bakıldığında Türkiye’de kömür, krom ve linyit mevcut. Türkiye’de özel bir Madencilik Çalışmaları ve Araştırma Enstitüsü, devamlı olarak işlemeye uygun yatakları keşfetmeye çalışıyor.
Model Orman Çiftliği - Ankara'ya birkaç kilometre uzaklıkta, Çubuk Barajı’nın yakınında bulunuyor. Burada kullanılan tarım aletleri oldukça modern, Türk çiftçisi genel olarak yenilikleri ilk defa bu çiftlikte test edip, öğreniyor.
İzmir'de bir kağıt fabrikası - Bu fabrikanın kurulması, ülke kaynaklarının gelişimini en üst düzeye çıkarmayı amaçlayan bir planın parçası. Türk hükümeti özel kuruluşlar aracılığıyla ulusal sanayiyi teşvik ediyor ve finanse ediyor.
Karabük Demir-Çelik Fabrikası'ndan bir görünüm - Nispeten kısa bir zaman önce açıldı. Türkiye'de sanayi kuruluşu sayısı 1938'de bin 394 iken, 1915'te bu sayı 264’tü.
Eskişehir Lokomotif Tamir Sahası - Son yıllarda gelişen Türk demiryolu ağının bu gelişimi büyük ölçüde 1926'dan itibaren kendini bu işe adayan İsmet İnönü'nün eseridir.
Ankara'da Planör Üretim Fabrikası - 'Türk Kuşu' grubunun kullandığı ekipmanlar bu atölyelerden geliyor. Türkiye'nin ayrıca bir gemi inşa tersanesi ve bir de mühimmat fabrikası bulunuyor.
Kok Çıkarma Fabrikası - Zonguldak kömür havzasında bulunan fabrika, Türkiye'nin en büyüğü olma özelliğini taşıyor. Bu fabrikada Türkiye her yıl 2 milyon 500 bin tondan fazla kömür üretiyor.
Çeviri: Efe Yelbuğa / 35 Punto