Fransız Excelsior Gazetesi'nin Büyük Taarruz’u sayfalarına nasıl taşıdığını gün gün aktardığımız yazı dizisine içerisinde Ankara Hükümetinin Paris'teki temsilcisi Ferit Bey (Ahmet Ferit Tek) ile yapılan röportajın da bulunduğu haberler ile devam ediyoruz...
Yunanistan Küçük Asya'dan Vazgeçiyor Mu?
Atina hükümeti, Asya topraklarını derhal tahliye etmeye hazır olduğunu Londra'ya bildirdi. İngiliz kabinesi, savaşan taraflar arasında ateşkesin nasıl yapılacağından endişe duyuyor.
Uşak Türklere Geçti | 12 Bin Yunan Askeri Yakalandı
Yunanistan’ın Küçük Asya'daki birliklerinin maruz kaldığı felaketin boyutuyla karşı karşıya kalan Atina hükümeti, Küçük Asya'yı derhal tahliye etmeye hazır olduğunu Londra'ya bildirdi. Paris'te yapılan görüşmelerin ardından hazırlanan 26 Mart muhtırasının, Asya'nın Yunanlar tarafından dört ayda tahliye edilmesine imkan verdiği hatırlatılıyor.
Kemalist ordu tarafından baskı altına alınan Yunan ordusu ivedilikle bir ateşkes olmadığı takdirde acele ve zorlu bir tahliyeye zorlanma riskini göze alamamış olabilir. Müttefikler, savaşan taraflara bir ateşkes önermek için müdahale etmeyi düşünüyor.
Bu konuda Reuters ajansından dün yayınlanan bir notta, İngiliz hükümetinin esas olarak yeni bir saldırıyı önlemek amacıyla, mümkün olan en kısa sürede ateşkes yapıp yapamayacaklarını görmek için şu anda Fransız ve İtalyan hükümetleriyle istişare halinde olduğu belirtiliyor. Yunan ve Türk orduları arasında ateşkes yapılması için bir adım atılmasını isteyen İngiliz bakanlar, ayrıca Doğu ile ilgili son Fransız notunu incelemek için perşembe günü bakanlar kurulunda toplanacaklar. Lloyd George bu konsey toplantısı için gezisini yarım bırakıp Londra’ya dönecek.
Uşak'ın Düşüşü
Adana, 4 Eylül — Ankara'dan haberler:
Uşak şehrinin düşüşü doğrulandı. Yunanlar Salihli yönüne doğru çekilmeye devam ediyor. Türk ilerleyişi diğer cephelerde de devam ediyor. Türk ordusu şu anda Uşak’ın kuzeybatısındaki Çam-Köy ve Saray-Köy civarında bulunuyor.
Yetkili çevrelerde Yunan kayıpları, Afyon-Karahisar muharebesi sırasında kaybedilen 5 bin asker de dahil edildiğinde 12 bin olarak değerlendiriliyor. Yunan ordusu Afyon-Karahisar, Eskişehir ve Kütahya'dan geri çekilirken arkalarında büyük miktarda savaş mühimmatı bıraktı. Türk ordusu taarruzun ilk gününden beri işgali büyük bir titizlikle yürütüyor.
Adana, 4 Eylül — Ankara'dan haberler:
Yunan ordusu, Eskişehir cephesinde az önce bir yenilgiye daha uğradı.
Kütahya kasabasının işgali nedeniyle Eskişehir’in Bilecik ve İnegöl kasabaları arasındaki iletişim daha önce kesilmişti. Bu bölgede bulunan üç Yunan kolordusu Türk taarruzları ile dağıldı ve neredeyse yok edildi.
Yunan kayıplarının yalnızca bu cephede yaklaşık 5 bin olduğu tahmin ediliyor. Yunanlar saldırının ardından herhangi bir direniş göstermeden düzensizlik içinde geri çekildiler.
Öte yandan, Uşak şehrinin düştüğüne dair ısrarlı söylentiler var. Türk ordusu, İzmit bölgesinde, Bursa kasabasından yaklaşık yirmi kilometre uzakta bulunuyor.
Smyrna'daki Müttefik Kruvazörler
İstanbul, 4 Eylül — Konsolosların talebi üzerine İngiliz, Fransız, İtalyan ve Amerikan kruvazörlerinin İzmir'e hareket etmeleri emredildi.
Ankara Hükümeti Sözcülerinden Ferit Bey ile Paris'te Konuştuk
Ferit Bey'e Türk tarafının amacını ve taleplerini sorduk...
- Kemalistler bu zaferden ne gibi diplomatik kazanımlar bekliyor?
Ekonomik ve siyasi bağımsızlıktan başka bir şey talep etmiyoruz.
- Ama Hristiyan azınlıklar?
Haklarına mutlak saygı duyduğumuzu defalarca teyit ettik ve bu konuda gerekli tüm garantileri verdik. Ancak Müslüman azınlıklara çok az saygı duyan Rumlar tarafından ortaya atılan Hristiyan azınlıkların korunması sadece bir bahanedir. Bu, günümüz İngiliz siyasetinin oldukça yanlış bir şekilde kendisine tehdit olarak gördüğü Türk milletini vesayet altında tutma meselesidir.
- Venedik Konferansı'ndan ne bekliyorsunuz?
Türkiye'nin ekonomik ve siyasi olarak özgür yaşama hakkını tanıyan adil bir barıştan başka bir şey değil. Ancak konferanstan önce İzmir’in kaderinin belirlenmiş olması ve Anadolu'nun tamamen boşaltılması kuvvetle muhtemeldir. Komşularımızın iç siyasetine karışmak değil arzumuz. Ama İrlanda'daki gibi bir çözüm istemiyoruz. Bizi parçalayan ve kadim topraklarımızda barışı imkansız kılan bir çözümü kabul etmeyeceğiz.
- Konferans sorunu çözmezse, Türkiye kimsenin yardımı olmadan kendi kendine amaçlarına ulaşabilir mi?
Bağımsızlığımız için sonuna kadar savaşacağız! Düşmanımızdan daha dirayetliyiz. Mali durumumuz da onlarla kıyaslanamayacak kadar iyi.
Yunanistan Çevrelerinde Ne Konuşuluyor?
- Paris'teki resmî Rum çevrelerine durumu onların nasıl yorumladıklarını sorduk.
Bize Anadolu'dan gelen haberlerin Adana'dan gelmesi, Atina'dan daha uzun sürdüğü söylendi. Bu nedenle, Kemalist yayınların mutlak güven ile karşılaşan yegane haberler olmasına biraz şaşkınlık duyduk. Belki de henüz bitmemiş olan savaşın gelişimini beklemek akıllıca olacaktır.
- Askeri durum, Kemalistlerin iddia ettiği gibi, Yunan hükümetine İzmir'in tahliyesine dair bir fikir verecek cinsten mi?
Durum ne kadar ciddi olursa olsun, cesaret kırıcı değil. Yunan ordusunun 400 kilometrelik bir cepheye yayıldığını ve büyük güçler arasındaki müzakerelerin sonucunu silah başında beklediğini biliyoruz. Afyon-Karahisar hattında kışı geçirmeye kimsenin niyeti yoktu. Geri çekilme Türk taarruzundan bağımsız olarak zaten düşünülmüştü. Bunu bilen Kemalistler, İstanbul'a kitlesel bir saldırı girişiminde bulunma fırsatını yakaladılar.
Olayların sonunda Yunan ordusunun Sevr Antlaşması’nda belirtilen sınırların hattına yeniden yerleşeceğine inanıyor ve güvenle bekliyoruz.
- Yunan donanmasının İzmir'deki varlığı ne anlama geliyor?
Söylendiği gibi bir tahliyenin öngörüldüğü anlamına gelmez. Ama Rum tarafında, Hristiyan unsurların, Kemalist başarıların ilan edilmesiyle yüceltilen Osmanlı fanatizmine karşı korunması gereken şehir ve vilayette, asayişi sağlamak için her türlü önlemin alınması gayet doğaldır.
- Yunanistan, Venedik Konferansı’ndan nihayet barışın çıkacağını umuyor mu?
Yunanlar barış için can atıyorlar, ama teslim olacak kadar değil. Sevr Antlaşması'nda Müttefiklerin Yunanistan’a kendileri tarafından tanıdığı meşru hakların merkezde olacağı bir barışın şartlarını Yunan hükümeti de kabul etmeye hazır. Küçük Asya Rumlarının çıkarlarını ve hayatlarını feda edecek bir barışı tabii ki istemiyoruz. Bu, Doğu'nun tüm Hristiyanlarının en korkunç misillemelerle başbaşa bırakılacağı bir senaryo.
Son gelişmelerin ardından her iki tarafın da görüşlerine haberimizde yer verdik. Umuyoruz ki Venedik Konferansında, Yunanlar ile Türkler arasında kalıcı bir barış sağlanabilir.
Çeviri: Efe Yelbuğa / 35 Punto
-devam edecek-