Tarih

Yangın Enkazından Yükselen Fuar | Ulus - 1939

Ulus Gazetesi'nden Sabahattin Sönmez'in 1939 tarihli yazısı, dönemin fuarını ve yeni kurulan pavyonları anlatıyor.

Abone Ol

24 Ağustos 1939 tarihli Ulus Gazetesi'nde yer alan Sabahattin Sönmez imzalı haber, genişleyen fuar alanını ve yeni kurulan pavyonları gözler önüne seriyor.

Bu yıl 92'ncisi düzenlenecek İzmir Enternasyonal Fuarı'na günler kala, Fuar'ın henüz ilk yıllarından, uluslararası pavyonlar temalı haberi tozlu raflardan çıkarıyoruz.

Fuarın hakim bir noktasından etrafınıza bakınız... Modern üslupla inşa edilmiş çeşitli pavyonlarla karşılaşırsınız. Bu modern mimari eserlerinin hepsi ayrı karakter ve ayrı bir ifade taşıyor. Çoğunun üstünde heykeller, kabartmalar var. Hemen hepsinde ışıklı süslemelere büyük bir yer ayrılmış. Bütün bu eserler geniş ve yemyeşil bir arazinin ortasında, özenle serpiştirilmiş vaziyette. Eski bir İzmirli bu geniş, yeşil alana ve yeni tesislere bakarak iç geçirerek şunları söyledi:

--- Siz burayı altı, yedi sene önce görmeliydiniz. Kordon’un bu en güzel bölgesi bir yangın enkazından ibaretti. Bu koca sahada dikili bir ağaç, barınılacak bir tek kulübe yoktu! Yüzlerce metrekarelik alan, güzel ve yeşil İzmir’in ortasında bir yara gibi duruyordu. Çok şükür ki birkaç sene içinde İzmir bu esere sahip oldu.

Fuar ve Kültürpark alanının geçen sene sadece 350 bin metrekarelik bir kısmı imar edilmiştir. Bu yıl fuar daha da genişlemiş ve büyüklüğü 400 bin metrekareye yükselmiş bulunuyor.

Dünkü yangın yerinin bir kısmı bu suretle imar edilmiş, kalan kısmına da yepyeni bir şehir kurulmuş ve yangının tüm izleri ivedilikle silinmiştir.

Fuarda Yenilikler

Kültürpark’a bu yıl ilave edilen kısım, İzmir nüfusunun en büyük kısmını barındıran Basmane istasyonu civarındadır. Fuarın açılış töreni bu bölgede inşa edilen yeni Basmane kapısında yapıldı. Bu genişçe kapının üstü aynı zamanda bir lokanta ve gazino olarak hizmet veriyor.

Fuar geçen yıla nazaran bu yıl daha da yeşillenmiş görünüyor. Birkaç sene önce dikilen fidanlar, İzmir’in harikulade verimli toprağı ve belediyenin bu işin üzerine samimiyetle düşmesi sayesinde birdenbire serpilmiş ve yer yer ormanlıklar oluşturmuş durumda. Palmiyeler, akasyalar, çamlar, dutlar bir arada Kültürpark’ın en güzel dekoru konumundalar.

Aslında dümdüz bir yapısı olan fuar alanına bu sene suni bir biçimde göller, tepeler, mağaralar ve adalar yapılmış.

Yeni Pavyonlar

Fuarın daimi pavyonlarına ilaveten, bu seneki fuar için yeni birçok pavyon kurulmuştur. Bu yıla kadar geçici süre için kurulan pavyonlar fuarın her yerinde ve çok sayıda bulunuyordu. Bu sene bu pavyonların birçoğu kaldırılmış ve sergi sarayında yüzlerce firmanın beraber konuk edilmesine karar verilmiştir.

100 bin lira masraf edilerek yapılan sergi sarayı, fazla süsten kaçınarak ve sadeliği tercih eden bir mimari tarzın mahsulüdür. Sarayın ön cephesini muhtelif firmalara ait yüzlerce tanıtım vitrini süslüyor. Geniş antreye girildiği zaman Hatay’ın şükranını ifade eden temsili bir resim ile karşılaşıyorsunuz. Yüzlerce metre uzunluğunda ve ortasından sular akan bir holden, pavyonlara geçiliyor. Burada yüzlerce firmanın en gözde eserleri tüketicinin beğenisine sunuluyor.

Sergi sarayından sonra bu sene inşa edilen en büyük pavyon İtalyanlara ait. Sonra sırasıyla Romanya, Polonya, Fransa ve Belçika pavyonları geliyor. Almanya ise sergi sarayının bir standını başlı başına almış. Bir diğer köşede ise kardeş ülke İran stant açmış durumda. Bu köşe İran kültürünün halıda, kuyumculukta, süsleme sanatındaki şaheserleri ile dolu. Bu eserlere hayran olmadan bakmanın imkanı yok.

Fuarda bu yıl yapılan pavyonların dışında, geçen yıllardan daimi kalan pavyonlarda da esaslı değişiklikler yapılmış. Dış ve iç cephe boyaların renkleri değiştirilmiş, yeni kabartmalar ve resimler eklenmiş ve halkın daha çok ilgisini çekecek bir hale getirilmiş.

Özellikle Sümerbank ve Etibank pavyonları adeta yepyeni bir hal almış. Hele Sümerbank’ın seri halindeki tablolarla geçmişteki feci durumumuzu ve cumhuriyet yıllarındaki endüstri atılımlarımızı anlatışı bilhassa ziyaretçilerde alaka uyandırıyor. Dost yabancı devletlerin pavyonlarında aşağı yukarı her devlet kendi atılımlarını, sergiciliğin en modern tekniği ile güzelce anlatıyorlar. Bolca grafik, fotoğraf ve kabartmalar ile ziyaretçilerin ilgisini başarı ile çekiyorlar.

Almanya ve İtalya daha ziyade sanayilerini öne çıkartmış. İtalya pavyonunun dışına kurulan ve pavyonu baştan başa kaplayan bir tren minyatürü ziyaretçilerden yoğun ilgi görüyor. Fransız pavyonu ise her sınıftan insanın alışveriş yapabileceği daha geniş bir ürün portföyüne sahip. Örnek vermek gerekirse; fuarı ziyaret eden hiçbir kadın, Fransa pavyonundaki kumaş standını gezmeden fuardan ayrılmıyor. Tarih meraklıları da Fransa pavyonuna yoğun ilgi gösteriyor. Eski politikacılar, komutanlar, tarihe mâl olmuş birçok şahsiyetin imzaları ve el yazıları, resimleri de Fransız pavyonunda yer alıyor. Fransa pavyonunu diğerlerinden ayıran en büyük özelliği ise el yazma kitaplar, saray antikaları ve cumhuriyeti temsil eden heykellerin sergilendiği bir bölüme sahip olması.

Dost Sovyet Rusya büyük çalışmalarının bütün eserlerini çok iyi canlandırmış. Sovyet gençlik teşkilatının yaptıkları ve planları, ziraat aletleri, endüstri çalışmaları, ağır sanayi eserleri, otomobiller, dokuma endüstrisine ait ürünler ve dahası... Sovyet pavyonunda mücevherlerin sergisi de büyük ilgi görüyor. 

Komşu ve dost Yunanistan’ın pavyonu da çok takdir topluyor. Bize jest olarak Atatürk ve İnönü’nün iki çok güzel resminin sergilendiği pavyonda, aynı zamanda ileri sanayinin Yunanistan’da da hayat bulduğu anlaşılıyor. Bu güzel eserler gerçekten takdire şayan.

Sabahattin Sönmez
Ulus Gazetesi
24 Ağustos 1939

35 Punto