CHP İzmir Milletvekili ve TBMM Başkanlık Divanı Üyesi Av. Sevda Erdan Kılıç, TBMM Genel Kurulunda, HDP grup önerisi üzerinde, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına konuşma yaptı.
TBMM Divan Üyesi olmadan önce TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bünyesindeki Cezaevleri Alt Komisyonu üyesi olduğunu anımsatan CHP Milletvekili Av. Kılıç, gerek Komisyonla gerekse de CHP adına Ankara Milletvekili Ali Haydar Hakverdi ile birlikte birçok cezaevi ziyareti gerçekleştirdiğini belirtti.
CHP İzmir Milletvekili Av. Sevda Erdan Kılıç, 2011 yılında CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba ve o dönemki CHP Muğla Milletvekili Nurettin Demir tarafından başlatılan, “hükümlü kim olursa olsun, suçu ne olursa olsun, hak temelli Cumhuriyet Halk Partisi Cezaevi Komisyonu ziyaretleri çalışması bayrağını” onlardan teslim aldıklarını ve halen de çalışmaya devam ettiklerini bildirdi.
"Yaşlı ve Ağır Hasta Generallerin İnfazları Durdurulmayarak Zulme Devam Ediliyor"
TBMM Başkanlık Divanı Üyesi Av. Kılıç, konuşmasına şöyle devam etti: "Birçok tutuklu, hükümlüyü ziyaret ettiğimiz gibi, bir an önce serbest kalmasını istediğimiz Sayın Selahattin Demirtaş'ı, Gezi davası tutuklularını, gazetecileri ve 28 Şubat Davası tutuklularını, hatta geçtiğimiz günlerde vefat eden Vural Avar'ı da ziyaret etmiş, vatana ve eşine olan sevdasını kendisinden son sözleriyle de dinlemiştik. Bu yaşlı ve ağır hastalıklarla boğuşan generallerin infazları durdurulmayarak zulmedilmeye de halen devam ediliyor, maalesef vefatlarında kendilerine askeri tören bile çok görülüyor. Konu cezaevlerindeki mahkumlarsa devlet kinle, düşmanlıkla bakmayacağı gibi; bizler de kişiye, suça ve dosya kapsamına kör olup hak temelli bakmak ve öyle çalışmalar yapmak zorundayız. Daha önce bu kürsüde belirtmiştim; mahkumların kitap hakları, televizyon izleme, kanal seçme hakları, hastane sevkleri, havalandırmaya çıkma hakları, sıcak su erişimleri maalesef cezaevi yöneticilerinin insafına kalmış durumda.”
CHP İzmir Milletvekili Av. Sevda Erdan Kılıç, her cezaevi, hatta her koğuşta farklı uygulamalarla mahkumların insanca yaşam haklarının ihlal edildiğini kaydederek, “Dört duvar arasında sesleri kısılmış, dış dünyaya karşı kör edilmeye çalışılan, umutsuzluğun hakim olduğu zor şartlar altında hayatta kalmaya çalışanların kaldığı giderek mezarlığa dönen bir yer artık Türkiye'de cezaevleri…” dedi.
"Biz Susalım Vicdanlar Konuşsun, Elinizi Vicdanınıza Koyun"
CHP ve milletvekillerine cezaevlerinden çokça mektup geldiğini dile getiren CHP’li Av. Sevda Erdan Kılıç, “Dün bana bir mektup geldi, hiç değiştirmeden başlığını okuyacağım: (Hapishanelerde 26 saatte bir kişi ölüyor. 651'i ağır, 1.517 hasta tutsak var. Sıradaki ölüm kim olacak?) Evet, sıradaki ölüm kim olacak? Bu umutsuzluğu hiç yaşadınız mı bilmiyorum ama biz bu mektubu okurken onun ağırlığı altında kalmışken şimdi, ‘biz susalım vicdanlar konuşsun’ diyorum, elinizi vicdanınıza koyun. Bu yaşanan koşulları, neler yaşadıklarını bir düşünün ve bu önergeyi öyle oylayalım diyorum. Her yıl yeni cezaevleri açmaktansa gelin yüce Meclis’te bunu araştıralım, mahkumların mevcut durumlarını iyileştirme yoluna gidelim” ifadelerini kullandı.
TBMM Divan Üyesi Av. Kılıç, sözlerini şöyle tamamladı: “Cumhuriyet Halk Partisi olarak bundan önce olduğu gibi, bundan sonra da hukuksuzlukların, hak ihlallerinin karşısında olacak ve tabii ki bu ihlallerin takipçisi olmaya devam edeceğiz. Hiçbir zaman umutsuzluğa yer yok. Ben de Genel Başkanımız da Grup başkanvekillerimizde her yerde söylüyoruz, umutsuzluğa yer yok. Bir kısmı açık bir kısmı kapalı cezaevi haline gelmiş bu ülkeye adaleti, özgürlüğü, demokrasiyi, hakkı, hukuku getireceğimiz günler çok yakın diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.”