Tarih

İzmirli Aziz Polikarp | Paris Soir Gazetesi - 1943

İkinci Dünya Savaşı tüm şiddetiyle devam ederken; Paris Soir Gazetesi muhabiri Paule Herfort, İzmir’e geliyor...

Abone Ol

Tarih köşemizde bu hafta Fransız gazetecinin İzmir gezisi esnasında yazdığı yazıların sonuncusunu sizlerle paylaşıyoruz. Paris’in henüz işgal altında olduğu 1943 yılının Ekim ayında yayınlanan yazı, İzmir’deki Fransız Katolik cemaati ve Saint-Polycarpe Kilisesi’nin ilginç hikayesini anlatıyor.

Ülkemiz (Fransa) topraklarının dışında Fransız cemaati olan üç kilise olduğunu muhtemelen çok az kişi biliyor: Biri Roma'daki Saint-Louis-des-Français Kilisesi; diğeri Şanghay’da; üçüncüsü İzmir'deki Saint-Polycarpe Kilisesi.  

Bu nedenle, Türk topraklarındaki, ilginç bir tarihe sahip olan ve bir Hristiyanlık şehidinin anısını yaşatan, bu Fransız mahallesini ziyaret etmeden İzmir'den ayrılmam mümkün değildi. 

Ayrıca Lyon’da, devrim sırasında ağır hasar gören, ancak 1795'te restore edilerek bugünkü halini almış, İzmirli Aziz Polikarp'a adanmış bir kilise bulunmaktadır.

İzmir Saint-Polycarpe Kilisesi, 1922 yangınından önceki adı ile Frenk Caddesi, bugünkü adıyla Kazım Dirik Bulvarı üzerinde bulunan bir manastıra bağlıdır. 

Mucizevi bir şekilde büyük yangından kurtulan ve küllerinden doğan kentin yeni yapılarının arasına adeta saklanmış olarak duran kilise, tüm ihtişamı ile İzmir Katolik cemaatine ilham veriyor.

Milattan sonra ikinci yüzyılda, İzmir'de yaşayan Aziz Polikarp, paganlara İsa'nın dinini vaaz etmeyi kendine görev edinmişti. Polikarp’ın nerede doğduğunu bilmemekle birlikte çok genç yaşta köle tacirleri tarafından İzmir'e getirilerek zengin bir kadına hizmetçi olarak satıldığını biliyoruz.

Yahudiler ve putperestlerden oluşan İzmir halkı, 86 yaşındaki Aziz Polikarp’ı, önceki yüzyılda Kudüs'te atalarının İsa'ya karşı yaptığı gibi, ölüme layık gördü.

Türklerin Kadifekale dedikleri, İzmir'e hakim olan Pagos Dağı'nda Aziz Polikarp yakılarak can verdi.

Hikâyesini yazan Hristiyan bilginler, "Polikarp ölsün! Polikarp ölsün!" diye bağırarak ateşi öfkeyle besleyenlerin Yahudiler olduğunu iddia ediyorlar. M.S. 169 yılında öldürülen Aziz Polikarp’ın cenaze töreni, Kadifekale yakınındaki, bugün sadece bazı kalıntılardan ibaret olan Roma stadyumunda gerçekleşti.

Mezarının yeri zaman içinde kaybolmuştur: Ancak 1678 yılında İzmir'i ziyaret eden Brun, mezarı harap halde bulduğunu iddia etmiştir. Yunanlılar daha sonra burayı bir hac yeri haline getirmişler. Ve Türk meslektaşımız konu ile ilgili "Anadolu" gazetesinde yer verdikleri şu komik hikayeyi bizlerle paylaştı:

“İzmir Rumları, Aziz Polikarp’ın türbesini yılın her döneminde, büyük kalabalıklar halinde ziyaret etmiş ve bu vesileyle büyük yankı uyandırmıştır. Şehrin Osmanlı valisi, hacıların sayısını azaltmak ve bölgeye huzur getirmek umuduyla bu durumdan yararlanarak ziyarete gelen hacılara türbeye giriş için bilet satın almayı zorunlu kılmıştır. Ama bu uygulama da ziyaretçilerin sayısını azaltmaya yetmeyince vali mezarda yatan kişinin müslüman olduğu duyurusunu yapmış ve mezar taşını değiştirmiştir.

O günden itibaren Hristiyanlar mezarı ziyaret etmekten vazgeçmişler ve daha sonra Aziz Polikarp'ın hiçbir zaman orada yatmadığını iddia etmişler."

Mevcut Saint-Polycarpe kilisesinin inşaatı 1630 yılında tamamlandı. Fransa Kralı XIII. Louis, bu mabedi Capuchin cemaatine armağan etti. Daha sonra 12 Mayıs 1631'de, Fransız konsolosluğunda okunan bir kraliyet fermanı ile Fransa’ya devri kabul oldu.

Kral XIII. Louis tarafından papaz olarak görevlendirilen Capuchinler, hala İzmir’de Fransız Katoliklere hizmet ediyor.

Capuchin manastırının yüksek duvarları, kiliseyi yoldan geçenlerin bakışlarından büyük ölçüde gizliyor. Saint-Polycarpe Kilisesi’nin şapeli çok güzel görünüyor. Yapının en ufak köşelerinde dahi hiç boşluk bırakılmamış ve irili ufaklı ilahi tablolarla süslenmiş.

Her yıl önemli, büyük dini bayramlarda, Fransız piskoposu Saint-Polycarpe'da ayinleri yönetmeye gelir. Şapellere yabancı ama dost bir ülke olan Türkiye'nin ulusal Katolik cemaati ile birlikte Fransız ulusunun temsilcisi olarak Fransa'nın Başkonsolosu da  ayinlerde hazır bulunur.

Ve bu tarihi kutsal alanın çok yakınında, Ege Denizi'nin mavi suları Akdeniz'inkilerle karışırken, uzun Kordon ile çevrili İzmir Körfezi’ndeki Fransız cemaati dualarını işgal altındaki Fransa kıyılarına göndermeye devam ediyor.

İzmir Saint-Polycarpe Kilisesi cemaati dünya barışı için Tanrı'ya sığınıyorlar.

Paule Herfort / Paris Soir

Çeviri: Efe Yelbuğa / 35 Punto