Tarih

Bornova'da Tarihi Bir Panayır | Bedri Cumhur Doğu

Bedri Cumhur Doğu, bir Levanten gazetesi olan Stamboul'un haberinden yola çıkarak Bornova'da tarihi bir panayıra götürüyor bizleri.

Abone Ol

Araştırmacı yazar Bedri Cumhur Doğu, yazılarıyla 35 Punto'da!

Doğu, ilk yazısında bir Levanten gazetesi olan Le Stamboul'un haberinden yola çıkarak Bornova'da tarihi bir panayıra götürüyor bizleri.

İzmir tarihi bilinmeyenlerle dolu…

İzmir tarihini araştırırken, çok enteresan öykülerle, hikayelerle karşılaşabiliyoruz.

Çalışmalarım sırasında, basın taraması yaptığım Levanten gazetesi Stamboul’da (İstanbul) enteresan haberlere rastlıyorum.

Bu haberler arasında İzmir kent kültürünün önemli bir parçası olan, Osmanlı İmparatorluğu vatandaşlarından, yerli gayrimüslimlere yani Bornovalı Rumlara ait, daha önce duyulmayan bir bayramın ve panayırın haberi aktarılıyor.

Panayır Kelimesinin Kökeni

Bornova Panayırı

Panayır, Panaïr, Panagir, Panagia, Panaya…

Etimolojik olarak aynı kökten gelen kelimeler, kutsallar kutsalı veya ulular ulusu anlamında.

Meryem Ana Bayramı Hakkında

Hristiyanlarca, Meryem Ana’ya atfedilen bir sıfat.

Ağustos sonlarında adına eğlenceler ve panayırlar düzenleniyor. Bu panayır, bir haftadan fazla sürüyor. Hristiyan Ortodokslar 15 Ağustos’ta, Katolikler ise 22 Ağustos’ta kutlamaya başlıyor.

19. yüzyılın son çeyreğinde haberlerine rastladığımız, günümüzde Bornova’da düzenlendiğini öğrendiğimiz Hz. Meryem’i yani Meryem Ana’yı Anma Panayırı…

Orijinal ismi ile “la fête de la Vierge” yani Bakire Meryem Bayramı…

Bu bayram ile Hristiyanlarca Meryem Ana’nın ebediyete intikal etmesini ve onun bedeninin göğe kaldırılması kutlanır.

Bornova Hakkında Bilgi

Bournabat adı, “uçta bulunan yer” anlamına da gelen Türkçe “Birûn-abâd” kelimesinden bozulmuştur.

Bu rüstik köy, İzmir Ovası'nın kuzeybatı ucunda, bir yanda İzmir Körfezi'ne yakın bir konumda, diğer yanda ise İzmir'in kuzeybatısında bir tepe üzerine kurulmuştur.

Bornova'nın güneydoğu ve güneybatı bölgelerinde antik çağlardan kalma birçok arkeolojik buluntu bulunmaktadır.

Bornova Yolları 

19. yüzyılın başlarında Bornova'ya İzmir'den iki yol ile ulaşılmaktaydı: Bunlardan biri Kervan (Caravan) Köprüsü'nden geçiyordu. 1851 yılında ise köye ulaşan yeni bir yol yapılmıştır. Temmuz 1866'dan itibaren, İzmir-Kasaba demiryolu hattı Bornova'ya bir bağlantı hattı sağlamıştır.

20. yüzyılın başlarına doğru köyün nüfusu yaklaşık üç bin kişiye ulaşmış durumdaydı. Yaz aylarında nüfus artış göstermekteydi, çünkü birçok İzmirli burada yazlık yaptırmıştı.

Bornova At Yetiştiriciliğinin Merkezlerinden

Osmanlı’da modern anlamda yapılmış ilk spor olan at yarışlarının Bornova ve Buca’da düzenlenmesi İzmir’i modern sporların öncü kenti payesine ulaştırmış ve tarihin kıymetli bir dönemine ev sahipliği yaptırmıştır. Yazarın hippik olarak çekim merkezi olarak bahsetmesinin ana sebebi at yetiştiriciliğinde Bornova’nın öncü oluşuna dikkat çekmek.

Bornova İstasyonu ve Versay Sarayı

Bu panayır, İzmir'in "Versailles Sarayı" olarak tanınan Bornova bölgesinde düzenlenir ve özellikle "hippik" bir çekim merkezidir. Şehri gezen gazetecinin yaptığı tespitler çok kıymetli. Versay Sarayı kavramı aslında bütün bir kenti aktaran bir kavram, Bornova’nın Versay’a benzetilmesi, tarihe önemli bir not olarak düşülmüş.

Lokma Kültürü

Bu büyük bayramda, yılda bir kez düzenlenen panayırda, tablo gibi olan Bornova ovasından sıkça bahsedilmiş.

Ve tabii ki lüks hayatın uğrak yeri olan Bornova için “Aristokrat” sıfatı uygun görülmüş…

Panayırın detaylarına baktığımızda, Rum köylülerinin, sekiz gün süren bu panayır için, çarşıda balolar düzenleyerek, İzmir’den ve diğer yakın şehirlerden gelen misafirlerini, Bornova istasyonda gazyağlı lambalar ile aydınlatarak karşılaması, müzik, havai fişekler, ateşli oyunlar ile Bornovalı Rumların loucoumas / lokum / lokma dedikleri bir nevi çörek için fırınlara doluşmaları, Bornova ovasında yürüyüşler yapan köylüler, eğlenceli kalabalıkların bulunduğu bu rüstik köy şenliklerinin seremonisini tanımlamak için yeterli oluyor.

İstanbul’dan gelerek panayırı ziyaret eden yazarımız, bu egzotik yiyeceğin lezzetini müthiş buluyor ve panayıra katılıp yiyemeyenler için boşa geçmiş bir gün olarak nitelendiriyor. Günümüzde vefat edenler için düzenlenen hayır lokması kavramının benzeri olması muhtemeldir.

Bornovalı Kavramı

Örneğin “Smyrniotes” yani “İzmirli” kavramını bilirdik, bu sefer de “Bournabaliotes” yani Bornovalı kavramını bu çok önemli panayırdan ve kaynağından öğrenmiş olduk.

İzmir’in tüm gözlerinin Bornova’ya çevrildiği, geceyi aydınlatan binlerce lamba ile, rıhtımdan Bornova ovasının parıldadığı aktarılmış.

Panayır haftası, Bornova’ya ulaşım, her saat trenler ile Bornova Tren İstasyonu’na oluyor. Trenden inenler ilk önce güçlü bir yanmış susam kokusunu duyup fırınlara koşuyorlar. Bu yerel lezzetli yiyecek loucoumas / lokum, yani çöreklerin tadına bakılıyor.

Panayır İçeriği

Bornova’nın güzel hanımları, panayırda taşra beyleriyle tanışıyor: balo salonları, Bornova ovası, çarşının ışıklı kafeleri ve Meryem Ana Kilisesi(Panaghia)'nin görkemli çan kulesi çevresi, birbirleri ile tanışmayı bekleyen kadın ve erkeklerle dolu oluyordu.

Kadınları etkilemeye çalışan yakışıklı bir palikaryanın (Rum köylüsü) “sirto” adı verilen oyununda kırmızı mendilini, sembolik olarak beğendiği kadınlara açması... Bazı Rum köylüler ise eğlencelere zaten kız arkadaşı ile geliyordu ve bu sebepten yürürken gururlu şekilde yürüyordu.

Bornova Panayırı en çok fakir Rumları mutlu ediyordu.

Çoğunluğu aşçılar, hizmetçiler gibi alt sınıf çalışanlar, bu iki ya da üç akşam için çalıştığı ailelerden izin alıp, geleneklerine göre giyinir ve istasyonda ve balo bölgesinde bekleyen kadınlar ve erkekleri etkilemeye çalışırlardı.

Ve bir sonraki seneye kadar Bornovalı Rumlar, aristokrat köy hayatlarına devam ediyorlar...

Bedri Cumhur Doğu