Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Ege Belediyeler Birliği tarafından 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle İzmir’de gerçekleştirilen basın buluşmasına katıldı. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Başkan Özel, “Finansal toparlanmayı gördükleri için 1.7 milyarla bir saldırıda bulundular. Asker yoluyla hizmet engelleseler askeri darbe olur. Yaptıkları mali darbe. Belediyeye maaş ödettirmemeye çalışıyorlar. Ödeme, öbür taraftan çöp toplanmasın, siyaset yapacaklar. Otobüs çalışmasın siyaset yapacaklar. O yüzden bu ekonomik darbe girişimi ki, askeri darbe girişimi gibi anayasal suç olmasa da vicdanen bence şiddete bulaşmamakla birlikte zihniyet olarak aynı kötücül aklın ürünüdür” dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, Ege Belediyeler Birliği Başkanı ve Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nde İzmir’deki gazetecilerle bir araya geldi. Ege Belediyeler Birliği tarafından Tarihi Havagazı Fabrikası Kültür Merkezi’nde düzenlenen basın buluşmasında, basın mensuplarının soruları yanıtlandı. Belediyenin Hazine payından yapılan kesinti üzerine konuşan Başkan Özel, “Anketler yapıldı, ocak ayında büyük raporlar tamamlandı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız ile 29 belediye başkanı, il başkanı, genel sekreterimiz, Merkez Yürütme Kurulu salonunda çarşamba akşamı İzmir’in memnuniyetleri, beklentileri, memnuniyetsizliklerini değerlendireceğiz. Türkiye’de ortalama yüzde 58 bir memnuniyet var. İzmir’de de CHP’li belediyeler, AK Parti’nin dezenformasyonuna rağmen, notu en kıt seçmen olmasına rağmen, beklentisi en yüksek seçmen olmasına rağmen, bizim de gönlünü en çok yapmaya mecbur olduğumuz seçmen olmasına rağmen memnuniyet var. Bizim İzmir’e borcumuz büyük. İlk yıl zorluklarını yaşadık. Finansal toparlanmayı gördükleri için 1.7 milyarla bir saldırıda bulundular. Asker yoluyla hizmet engelleseler askeri darbe olur. Yaptıkları mali darbe. Belediyeye maaş ödettirmemeye çalışıyorlar. Ödeme, öbür taraftan çöp toplanmasın, siyaset yapacaklar. Otobüs çalışmasın siyaset yapacaklar. O yüzden bu ekonomik darbe girişimi ki, askeri darbe girişimi gibi anayasal suç olmasa da vicdanen bence şiddete bulaşmamakla birlikte zihniyet olarak aynı kötücül aklın ürünüdür. Milletin seçtiğine dipçikle iş yatırmamakla milletin kamu gücünü kullanarak iş yaptırmamak aynı kötülüktür. Seçilmişe değil, onu seçenlere hürmetsizliktir” diye konuştu.
“Genel iktidarın yerine Körfez’i temizlemeye para harcıyor”
İzmirli gazetecilerin sorularını tek tek yanıtlayan Başkan Özel, İzmir Körfezi’ne ilişkin de şu değerlendirmede bulundu: “Körfez’i temizlemek senin işin. Cemil Tugay’ın yerinde olsam ben bunu yapabilir miydim bilmiyorum. Genel iktidarın işini yapması yerine bu kadar paranın yokluğunda Körfez’i temizlemeye para harcıyor. Yurt dışından fon buluyoruz imzalamıyorsun. Kredi buluyoruz, destek vermiyorsun.”
“Basın özgürlüğündeki durum insanı utandırıyor”
Sözlerine “İzmir benim içim çok kıymetli” diyerek başlayan Başkan Özel, ilk kurşunu sıkan gazeteci Hasan Tahsin’in kentinde basınla buluşmaktan memnuniyet duyduğunu söyledi. Hasan Tahsin’in büyük cesaret gösterdiğini ve bunu canıyla ödediğini ifade eden Başkan Özel, Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü’nün değerlendirmesine ilişkin rakamsal bilgiler verdi. Başkan Özel, Türkiye’nin basın özgürlüğünde 180 ülke içinde 158. sırada olduğunu aktardı. 157. sırada İsrail’in işgal saldırısı altındaki Filistin olduğunu sözlerine ekleyen Özel, “2024’te 54 gazeteci Filistin’de görev yaparken şehit edildi. 54 gazetecinin şehit edildiği Filistin, bizden bir tık önde. İnsan oradaki gazeteciler için üzülüyor, bir yandan da oranın bile Türkiye’den bir sıra önünde olduğu basın özgürlüğündeki durum insanı utandırıyor. Basın meslek örgütünün verilerine göre Türkiye’de 18 gazeteci cezaevinde. Geçen yol 720 gazeteci hakim karşısında çıktı. 74’ü tutuklandı, daha sonra serbest bırakıldı. 720 gazetecinin içinde yakından tanıdıklarımız, ev hapsine mahkum edilenler, yurt dışına çıkış yasağı konulanlar var. Türkiye’de her gün iki meslektaşınız gözaltına alınıyor, hakim karşısına çıkarılıyor, sorgulanıyor. Beş günde bir, biri tutuklanıyor” bilgisini verdi.
“Demokrasi, tepki ve protesto hakkıdır”
Dünyada gazetecilerin kollukla birlikte görev yaptığını ifade eden Özel, “Belediyenin ihaleyle dışarıya verdiği tuvaletlerin temizliğinde çalışan firma değişmiş. Yeni firma iş teklif etmiş, ‘Bizi belediyede işe alın’ diyorlar. Belediye de bu ekonomik şartlarda o tuvaletleri de kendi işletmediği için ‘Şirketin işe alması lazım, belediyeye sizi alamam’ diyor ve protesto ediyorlar. Bu bir hak. Demokrasi, tepki ve protesto hakkıdır. Bu toplantının düzenini bozmadıktan, kameraları devirmedikten sonra, bizim burada konuşmamızı engellemedikten sonra istediği pankartı açar, istediği sloganı atar, istediği protestoyu yapar ama yeter ki kişilik haklarına saldırmasın. Türkiye’de kolluk bir sertlik yaptı, gazeteci de bunu yazdığında terörle mücadele eden görevliyi hedef gösterdi maddesiyle gazeteci yargı karşısına çıkıyor. Polis kötü davrandı ve gazeteci haber yaptı, ‘Sen terörle mücadeledeki polisi hedef gösterdin’ deniyor” dedi.
Dezenformasyon Yasası’nı eleştirdi
Konuşmasında Dezenformasyon Yasası’nı eleştiren Başkan Özel, yasayı “ucube” olarak nitelendirdi. Dünyanın bütün otoriter liderlerinin söz konusu yasayı birbirinden öğrendiğini kaydeden Özel, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tayyip Erdoğan da getirdi, Dezenformasyon Yasası’nı koydu. O günlerde dünyayı söyledik. ‘Yok öyle’ dediler. AK Parti’nin genel başkan yardımcıları ‘Bir şey olmayacak’ dedi. 4-5 ay durdu, şimdi gazetecilerin başına ne geliyorsa Dezenformasyon Yasası’ndan geliyor. Gazeteci, meslek gereğince haberi elbette doğrulatır, kaynağına güvenir. Sonra ne kaynağı ele verir ne de haberden dolayı biri siyaseten rahatsızlık duyuyorsa diye ona hesap verir. Böyle mesuliyeti yok. Ortada mevzu var, bütün dünya konuşuyor ama onu haberleştiren gazeteci suçlanıyor. Bunun buraya varacağını söyledik.”
Sendikal özgürlüğü işaret etti
Hitabında gazetecilerin özlük hakları konusuna da değinen Başkan Özel, gazetecilerin ekonomik anlamda kötü şartlarda çalıştığını vurguladı. İstihdam sorununun da olduğunu dile getiren Başkan Özel, asgari ücretin altında veya asgari ücret alan gazetecilerin yanı sıra asgari ücretin 6 bin lira üstünde maaş alan gazetecilerin olduğunu belirtti. Gazetelerin sendikalaşması konusunun önemine değinen Özel, “Gazetecileri sendikasızlaştırma sürecinini başarıya ulaştığını görüyorum, sermaye maalesef bunu da başardı. Sendikalı gazeteci oranının bu noktalara düşmesi çok kötü. Basın alanındaki sendikal özgürlük, gazetenin editoryal özgürlüğünü temin ediyorken, diğer taraftan halkın doğru haber alma hakkını da koruyor. CHP iktidarında ilk elden yapılacak işlerden biri tüm çalışanlar için sendikal özgürlük, en çok da halkın haber hakkını da korumak. Gazetecilerin sendikalaşmasının önündeki engelin en hızlı şekilde kaldırılması gerektiğini ifade ettik” dedi.
“İktidara hazırlanıyoruz”
“Biz CHP olarak harıl harıl çalışma içindeyiz” diyen Özel, sözlerini şöyle sürdürdü: “İktidara hazırlanıyoruz. ‘Gelince biz bu basını nasıl geri alırız ve nasıl yandaşlaştırırız’ diye değil, bir daha kimsenin yandaşlaştıramayacağı, egemenlik kuramayacağı, tamamına hakim olmayacağı bir Medya Kanunu için güvencelere çalışıyoruz” diye konuştu. Medya Kanunu ile ilgili çalışmaları anlatan Başkan Özel, “Basını ele geçirme niyetimiz yok ama basının bir daha ele geçirilmeyecek bir niteliğe kavuşmasına niyetimiz var. Basın zeptedilemeseydi Türkiye bu kadar zaptedilemezdi.” Başkan Özel, “İzmir’e bir dahaki gelişlerimizde umarım seneye, bilemedin ondan sonraki seneye iktidar partisinin genel başkanı olarak geleceğim ve hepinize söz veriyorum sizinle birlikte bir daha kimsenin ele geçiremeyeceği özgür bir basını yapıyor olacağız. Bugünkü sözümü bana hatırlatabileceğiniz gün yine hepinizin karşınızda olacağım” diyerek sözlerini sonlandırdı.
Başkan Tugay: “Gazetecilerin yanında olmaya devam edeceğiz”
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, sözlerine 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nün tarihine ve önemine değinerek başladı. Başkan Dr. Cemil Tugay, “İzmir Büyükşehir Belediyesi, 25 yıldır Türkiye’de başarılı gazetecilik örneklerini gösteren gazetecileri Barış Selçuk Gazetecilik Ödülleri ile ödüllendirmekten büyük bir onur duyuyor. Biz hem CHP’liler olarak hem de İzmir halkının görev verdiği yerel yöneticiler olarak her zaman namusuyla, ahlakıyla, toplumun vicdanına ses olmak, gözü kulağı olmak için gecesini gündüzüne katan gazetecilerimizin her zaman yanında olduk, bundan sonra da olmaya devam edeceğiz. İzmir’imizin yerel basınının güçlenmesi için de yanında olmaya devam edeceğimizi en çok İzmir’de gazetecilik yapan değerli arkadaşlarımız biliyorlar” ifadelerini kullandı.
“Mücadeleye katkı koymak bizim için onurdur”
Gazetecilik ne kadar özgür yapılırsa, o ülkede demokrasinin o kadar iyi işleyeceğini kaydeden Başkan Tugay, şöyle devam etti: “İçinde yaşadığımız dönem maalesef yandaş olmayan hemen hemen herkesin baskı altında olduğu bir dönem. Yandaş olarak tabir edilen kötü örnekler gazeteciliği kirletiyor diye düşünüyorum. Bunlardan kendimizi korumak için tarafsız bir şekilde görevini yapan tüm basın emekçilerinin her zaman yanında olmamız gerektiğini ifade etmek isterim. Biz İzmir olarak, bu duruşu göstermeye devam edeceğiz. Önümüzdeki yıllarda umuyorum CHP iktidarında gazetecilerimizin çok daha özgür bir şekilde görevini yerine getirebildikleri, arzu ettikleri haklara kavuştuğu, işsiz olan olmayan gazetecilerin görevini yerine getirdiği bir ortamı hep beraber sağlayacağız. Bu mücadeleye katkı koymak bizim için onur olacaktır.”
Başkan Zeyrek’ten özgür basın vurgusu
Toplantının açılış konuşmasında Hasan Tahsin’den itibaren demokrasi için katledilen basın şehitlerini anarak sözlerine başlayan Ege Belediyeler Birliği ve Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek ise “Bugün Türkiye’de özgür basın, baskı altına alınmak, susturulmak, tek tip bir anlatıya sıkıştırılmak ve mahkûm edilmek isteniyor. Oysa basın bir ulusun ortak sesidir. Basının sesinin kısılması o ulusun nefessiz kalması demektir. Basın özgürlüğü ise sadece gazetecilerin, basın emekçilerinin meselesi değildir. Çünkü tarafsız ve korkusuz bir basın; toplumsal adaletin, kişisel hak ve özgürlüklerimizin, kısacası demokratik bir toplumun teminatıdır. Basın özgürlüğüne sahip çıkmak demokrasiye sıkı sıkıya sarılmaktır” ifadelerini kullandı.
“Yeniden inşa edeceğiz”
Özgür bir basın olmadan demokratik bir toplumun inşa edilemeyeceğini belirten Başkan Zeyrek, “Çünkü basın, halkın gözüdür, kulağıdır, vicdanıdır. Hakkı gasp edilenlerin, sesi duyulmayanların, tüm toplum kesimlerinin kürsüsüdür. Yerel yönetimlerde sosyal demokrat ve toplumcu bir anlayışla hareket eden bir belediye başkanı olarak, her zaman gazetecilerin yanında olmaya, hakikat mücadelesini desteklemeye devam edeceğim. Türkiye’nin geleceği, sizlerin kalemiyle, mikrofonuyla ve cesaretiyle şekillenecek. Amasız, fakatsız, yalnızca gerçeği savunmak, halkın haber alma hakkını korumak için verdiğiniz mücadele, bu ülkenin geleceği adına büyük bir değerdir. Hep birlikte, özgürlüklerin genişlediği, adaletin sağlandığı ve demokrasinin güçlendiği bir Türkiye’yi yeniden inşa edeceğiz. Bu yolda sizlerin emeği ve cesareti, en büyük gücümüzdür” diye konuştu.
“İzmir ve Manisa başkanlarıyla burada oturabilmek büyük gurur”
Açılış konuşmalarının ardından CHP Lideri Özel, Başkan Tugay ve Başkan Zeyrek soru cevap masasına geçerek basın mensuplarının sorularını yanıtladı. CHP Lideri Özel, soru cevap masasındaki oturumu, “Benim için en büyük gurur bir yanımda İzmir Büyükşehir Belediyesi bir yanımda Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı ile burada oturabilmek” sözleriyle açtı. Soru cevap kısmının moderatörlüğünü Başkan Tugay yaptı.
“Atatürk’ün partisini iktidar yapmaktan başka hedefim yok”
Cumhurbaşkanlığı adaylığı sorusuna yanıt veren Özel, “Cumhurbaşkanlığı ihtimali varsa ve doğru aday değilsem bir felaket daha yaşanacak. Seçimler değişir, tarafsız cumhurbaşkanlığına beni gösterirler bunu bilemem. Benim bu dönem görevim, 1970’lerde Ecevit’in yaptığı gibi yerelde verdiğim ve tuttuğum sözü, genel seçimde de tutmaktır. Seçim gecesi partinin ışıkları yanarak ve büyük bir kalabalıkla Tayyip Erdoğan iktidarının sona erip halkın iktidarını kuran, Atatürk’ün partisini 100 yıl sonra iktidar yapan genel başkan olmak istiyorum. El ele bu ülkeyi demokrasiye, kalkınmaya, insanların zenginleşme umuduna, kalkınmaya niyet etmiş durumdayız başka niyetim yok” diye konuştu.
“İzmir ile helalleşme listesi olacak”
Son genel seçimlerde İzmirli olmayan milletvekillerinin yer alması eleştirilerine ilişkin sorulara yanıt veren Özel, “Ben Özgür Özel olarak size taahhüt veriyorum. Ben İzmir’de siyaset yapanların İzmir’de vekil olmasını, vatandaşın bir iktidar vekili ne kadar sokakta olması gerekiyorsa o kadar sokakta olmasını istiyorum. Keşke bir imkan olsa İzmir seçimini komple yenilesek. Bizim İzmir’e borcumuz var. Yeni dönemdeki liste, İzmir ile bir helalleşme listesi olacak. Bunu nasıl belediye başkanlarımızda yaptıysak milletvekillerinde de yapacağız” yanıtını verdi.
“21 yıllık iktidar partisi İzmir’de bu hale düştüyse yazıklar olsun”
Karabağlar’daki kaçak Kuran kursuna ilişkin soruyu yanıtlayan Özel, “Kaçak kuran kursu konusunda belediye başkanımız orada büyük bir mücadele veriyor. Karşımıza yürütmeyi durdurma, polis çıkarıyorlar. Ben bu iktidara hayret ediyorum. Bu kadar legal kuran kursu varken illegale sahip çıkıyorsun. Orada bir felaket olsa altında kalacaklar. Kaçak okulları kapatıyorsun. Kaçak Kuran kursunu kapatmıyorsun. Karşımıza hukuku, polisi koyuyorlar. Bir yer kaçaksa elbette yıkılacak, kapatılacak. Acayip bir bakış açıları var. 21 yıllık iktidar partisi İzmir’de bu hale düştüyse yazıklar olsun” diye konuştu.
Toplantıya CHP Genel Başkan Yardımcıları, İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Ramazan Tezcan, CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, CHP’li milletvekilleri, Ege Belediyeler Birliği’ne üye belediye başkanları ve ilçe belediye başkanları da katılım sağladı.