Gaziemir Belediyesi ve Kalkınmada Kadının Sağlık Hakkı Derneği (KADINSA) iş birliğinde “Afet Yönetişiminde Kadın Liderliği İçin Katılım Hakkı Eğitimi” düzenlendi. Pilot uygulama niteliğindeki bu eğitime, Gaziemir Belediyesi tarafından verilen KİHEP eğitimine katılan ve afet yönetişiminde savunuculuk ve katılım kapasitelerini güçlendirmek isteyen kadınlar katıldı.
Avrupa Birliği Sivil Düşün Programı tarafından desteklenen “Afetten Etkilenen Kadınların Liderliğinin Güçlenmesi” başlıklı proje kapsamındaki bu eğitimde Psikolog Deniz Bağdaş, afetin kadın ruh sağlığı üzerindeki etkilerini psikodrama yöntemiyle ele alarak katılımcıların kapasite güçlendirme becerilerine katkı koydu. Bu proje kapsamında “Afet ve Ötesi: Kadınlar Olarak Felaketten Ne Öğrendik” psikodrama çalışması ile afetlerin kadınların ruh sağlığı üzerindeki etkileri ve hak temelli ihtiyaçları doğrultusunda “katılım ve savunuculuk” alanında bilgi sahibi olmaları sağlandı ve yeni politika önerileri geliştirildi.
“Kadınlar afetlerde aktif rol almalıdır”
Özellikle 6 Şubat depreminden sonra afetlerden etkilenen kadınların sağlık, barınma, gıda, ulaşım, geçim kaynaklarına erişim, güvenlik gibi birçok hak alanına yönelik ulusal yönetim uygulamalarının, kadınları birçok sorunla baş etmek durumunda bıraktığının altını çizen Psikolog Deniz Bağdaş, kadınlara karar alma süreçlerinde herhangi bir şekilde danışılmamasının onların süreçte dışlanmasına neden olduğunu belirtti.
“Kadınların afet sonrası planlama süreçlerine katılımlarını destekleyecek araçların yetersiz olması, katılım alanında kapasitelerinin az olması da afet yönetim sürecinin kadınların katılımı olmadan gerçekleşmesine neden olmaktadır” diyen Bağdaş, sözlerini şöyle tamamladı: “Toplumsal cinsiyetçi bakış açısı yerine kadınların etkin katılımını sağlayan iyi planlanmış afet riskini azaltma girişimleri, afet riskinin azaltılması hedeflerine ulaşılmasını sağlayacak, toplumsal cinsiyet eşitliğine ve kadınların güçlendirilmesine önemli ölçüde katkı sağlayacaktır. Bu yaklaşımla afetten etkilenen kadınların kapasitelerinin güçlenmesi için daha çok alan yaratarak kadınlar toparlanma döneminin etkin bir aktörü olarak süreçte yer almalıdır.”