Yüksek enflasyon nedeniyle özellikle büyükşehirlerde kiralık ev bulmakta zorlanan öğrenciler, 2021-2022 öğrenim yılının başında “Barınamıyoruz” sloganıyla bir farkındalık hareketi başlattı. Binlerce öğrenci, Türkiye’nin farklı kentlerinde bir araya geldi, barınma sorununa çözüm üretilemediği için karar vericileri protesto etti.

İstanbul, Ankara ve İzmir büyükşehir belediyeleri başta olmak üzere birçok belediye kendi yurtlarını yapmak, konuk evlerini öğrenci yurduna çevirmek ve öğrencilere ev kiralamak gibi yöntemlerle öğrencilerin barınma sorununa çözüm sunsa da tüm bu çabalar da yetersiz kalıyor. Sürekli artan üniversite ve öğrencisi sayısı, belediyelerin yurt inşa ederek barınma sorununu çözmelerini neredeyse imkansız hale getiriyor. Belediyelerin yurt yatırımları hem devamlılık açısından hem de belediye bütçelerine ek yük getirdiği için kısıtlı ve geçici bir çözüm olarak görülüyor.

Her geçen gün artan enflasyon karşısında barınma sorunu öğrencilerle de sınırlı kalmıyor. Toplumun tüm kesimlerine yayılan bu sorun; ev sahipleri ile kiracıları kontrat yenileme dönemlerinde karşı karşıya getiriyor. Ev sahipleri çözümü yasal oranın üzerinde zam yapmakta veya kiracıyı evden çıkmaya zorlamakta ararken; yasal oranda yapılan zamlı kiraları dahi ödemekte sıkıntı yaşayan kiracılar ise, çareyi nispeten daha uygun fiyatlı evlerin bulunduğu, merkeze uzak, çevre ilçelere taşınmakta buluyor.

Yaz tatiline giren öğrenciler ise, önümüzdeki eğitim döneminde, yüzde 80 zamla 800 TL’ye yükselen devlet yurdu fiyatları karşısında tamamen çaresiz bırakıldı. Kredi Yurtlar Kurumu’ndan (KYK) 850 TL burs veya kredi alan, yurt zammının da ardından ellerinde sadece 50 TL kalacak olan öğrenciler, artık hayati bir konu haline gelen barınma sorununa çözüm arıyor.

"İTALYA MODELİ" ÇÖZÜM OLUR MU?

İtalya’da 2011 yılının Mart ayında yürürlüğe giren sabit konut vergisi (cedolare secca) uygulaması Türkiye’deki bu soruna alternatif bir çözüm olabilir. İtalya’da kontratsız ev kiralamanın önüne geçmek amacıyla yapılan yasa, sorunu çözerken ev sahiplerine de kiracılara da bazı fırsatlar sunuyor.

Sabit konut vergisi uygulamasına başvuran ev sahiplerinden, kiracıları evden ayrılana dek konut vergisi alınmıyor; kazandığı kira gelirine de yüzde 21 vergi indirimi uygulanıyor. Böylece yaklaşık bir kira parası ev sahibinin cebine kalıyor.

Kiracılar ise kontrat süresi boyunca aynı kirayı ödüyor ve uygulama kapsamında ev kiralayan vatandaşlara kira zammı yansıtılamıyor.

EV KONTRATLARI GİBİ ODA KONTRATLARI

İtalya’da öğrencilerin barınma ihtiyacını zorlanmadan karşılayabilmelerinin bir diğer sebebi, yasal olarak bir evin bir odasını kiralayabilmeleri. Sabit konut vergisi sisteminden yararlanarak oda kiralayan öğrenciler, bir yandan daha düşük maliyetlerle yaşayabiliyor diğer yandan da bir eve çıkmak için ‘arkadaş bulmak’ zorunda kalmıyor.

SABİT KONUT VERGİSİ UYGULAMASI TÜRKİYE'DE UYGULANABİLİR Mİ?

İtalya, bölgesel yönetimlerin güçlü olduğu, bölge meclislerine ekonomik özerklik tanıyan bir parlamenter sistem ile yönetiliyor. Uygulama kapsamında her bölge meclisinin konutlar için belirlediği vergi oranı da değişkenlik gösteriyor. Bu sistemi Türkiye’ye yasal olarak birebir uyarlamak zor olsa da vergi indirimi veya muafiyeti ile öğrencilerin barınma sorununa çözüm olabilir. Bu yasal düzenleme öğrencilerin barınma sorununa çözüm üretirken aynı zamanda yüksek enflasyon karşısında ev kiralarının çok fazla yükseldiği bölgelerde kiraları makul bir seviyeye çekebilir, ev sahibini de kiracıyı da yasal düzenleme ile korumak mümkün olabilir.

Efe Yelbuğa - 35 Punto