Avrupa Parlamentosu, sera gazı emisyonlarının azaltılmasını hızlandırmak için karbon piyasası reformunu kabul etti. Reform, önerilen emisyon kotalarını 2030 yılına kadar 2005 yılına kıyasla yüzde 62 oranında düşürmeyi hedefliyor. İlgili üreticiler otomatik olarak emisyonlarını aynı miktarda azaltmak zorunda kalacak.
18 Nisan Salı günü, Avrupa Parlamentosu, birliğin iddialı iklim planının temel unsurlarını kabul etti; buna, karbon piyasasında kapsamlı reform ve sürdürülebilir ithalat için gümrükleri kapsayan "karbon vergisi" de dahil edildi.
Karbon piyasasının bireyler için konut ve ulaşımı da kapsayacak şekilde genişletilmesi, kıtasal enflasyonun ortasında en tartışmalı noktaydı. AP, dar gelirlilere yasanın getirdiği mali külfeti hafifletmek için bir sosyal fon planlıyor. Üye ülkeleri bu son adımı tamamlamaya çağıran Komisyon Başkanı Ursula von der Leyen, "Birlikte Avrupa'yı ilk iklim-nötr kıta yapacağız" dedi.
Bu iklim planına paralel olarak, 27 üye ülke, Amerika'nın büyük sübvansiyon planı ve Çin'in sektördeki devasa yatırımları karşısında yeşil endüstrilerinin rekabet gücünü artırmak için mevzuat hazırlıyor. Avrupa Birliği (AB) ayrıca yeşil teknolojiler için gerekli olan nadir toprak elementleri, lityum ve diğer bileşenleri tedarik etmeye çalışıyor, ancak bunlar için Çin'e büyük ölçüde bağımlı olmaya devam ediyor.
Karbon piyasası reformu
Reform, 2030'a kadar 2005'e kıyasla yüzde 62'lik bir düşüşle (önceki yüzde 43'lük hedefle karşılaştırıldığında) önerilen kotaların düşürülme oranının hızlandırılmasını sağlıyor. Genel olarak, ilgili üreticiler otomatik olarak emisyonlarını aynı miktarda azaltmak zorunda kalacak.
Ev ve iş yerleri 2027'den itibaren yakıt ve ısınma için bir karbon bedeli ödeyecek. Ancak yasa metni bu bedeli en az 2030'a kadar ton başına 45 avro ile sınırlandırmayı planlıyor ve enerji fiyatlarındaki mevcut artış devam ederse, uygulama 2028 yılında yürürlüğe girecek. Ancak yeşilci ve solcu milletvekilleri, bu tavan bedelin garanti edilmediğini vurguluyor. Fransız AP Milletvekili Marie Toussaint (Yeşiller Partisi Milletvekili) "Fiyatı piyasa belirleyecek" dedi.
Sınırlarda "karbon vergisi"
İthalatçının üretim süreciyle bağlantılı emisyonları beyan etmesi ve Avrupa standardını aşmaları halinde AB'de CO2 fiyatı üzerinden bir emisyon sertifikası alması gerekecek. Eğer ihracatçı ülkede bir karbon piyasası varsa, sadece aradaki farkı ödeyecek.
Bu vergi ilk vadede çevreyi en çok kirlettiği düşünülen sektörleri (çelik, alüminyum, çimento, gübre, elektrik) ilgilendirecek ve yılda 14 milyar avroyu geçmesi beklenen vergi gelirleri, genel AB bütçesini besleyecek. Ekim 2023'te, ithalatçı şirketlerin sadece yükümlülüklerini bildirmek zorunda kalacağı bir test döneminin başlaması planlanıyor.
2026 ile 2034 yılları arasında sınırlardaki bu karbon vergisi arttıkça, AB, Avrupalı üreticilere Avrupa dışından rekabet edebilmeleri için tahsis edilen ücretsiz emisyon kotalarını kademeli olarak kaldıracağını açıkladı.
Haber: Le Monde
Çeviri: Efe Yelbuğa / 35 Punto
